Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı
Başarılı olmak için tek bir özellik söylememi isteselerdi benden, kesinlikle alışkanlık geliştirmek derdim. Hayatınızı değiştirmek istiyorsanız ilk önce günlük rutinlerinizi değiştiriniz. Başarı üzerine yaptığım bütün araştırmalar da bana aynı şeyi söylüyor. Hatta bu özellik bütün dinlerde vardır mesela bazı ritüeller icra ederiz. Ünlü yunan felsefecisi Aristoteles’in bu konuda manidar bir sözünü sizlerle paylaşmak isterim.
“Sürekli yaptığımız şey neyse, biz o’yuz. O halde, mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır…”
-Aristoteles
Paradigmalar ve İlkeler
Kişilik ve Karakter Etiği: Başarının temeli olarak gösterilen “karakter etiği” kavramı –dürüstlük, alçak gönüllülük, bağlılık, ölçülülük, cesaret, sabır, çalışkanlık, yalınlık zamanla yerini 1. dünya savaşından sonra “kişilik etiği” kavramına bıraktı. Böylece başarı daha çok, kişiliğin toplumdaki imajın, tavır ve davranışların, insanlar arası etkileşim sürecini kolaylaştıran beceri ve tekniklerin sonucunda elde edilir oldu. Bu ise insanları güçlü görünmeye ve başkalarını sindirmeye teşvik ediyordu.
Alışkanlık geliştirmek için bu 3 özelliğe sahip olmalıyız:
Karakterimiz temelde alışkanlıklarımızdan oluşur. Alışkanlık bilgi, beceri ve arzunun kesişmesidir.
- Bilgi kuramsal paradigmadır – ne yapmalı? ve neden yapmalı?
- Beceri – nasıl yapmalı?
- Arzu ise dürtüdür – yapma isteği.
1.Alışkanlık
Proaktif ol: Hayatın sorumluluğunu al ama değiştiremeyeceğin durumlar karşısında da kendini paralama. Bir hataya proaktif yaklaşım, hatayı hemen kabul etmek, düzeltmek ve ondan ders almaktır. Bu, başarısızlığı gerçekten başarıya dönüştürür. Hatalarımızı hemen kabullenip, onları düzeltmek çok önemlidir. Bunu yaparsak, o bir sonraki an üzerinde hiçbir etkileri olamaz. Biz de tekrar güçleniriz.
2.Alışkanlık
Sonunu düşünerek işe başla: Harcadığın enerjinin büyük resme katkı sağladığından emin ol. Her adımın büyük vizyonuna hizmet ederse, o vizyon bir gün gerçekleşecektir. Yani güne başladığınızda yaptığınız işler sizi hayalinize yaklaştırıyor mu? yoksa uzaklaştırıyor mu?
Kişisel Misyon Bildirimi: Sonunu düşünerek işe başlamayla ilgili en etkili yol, bir kişisel misyon bildirimi, felsefesi ya da inancı geliştirmektir. Burada odak noktası, ne olmak istediğiniz (karakter) ve ne yapmak istediğiniz (katkı ve başarılar) ile olmanın ve yapmanın temelindeki değerler ya da ilkelerdir.
3.Alışkanlık
Önemli işlere öncelik ver: Etkili yönetim, önemli işlere öncelik vermektir. Önemli işlerin neler olduğuna liderler karar verir. Ama bunların günbegün öncelikli olarak gerçekleşmesini sağlayan yöneticilerdir. Yönetim disiplindir, kararları uygulamaktır. Kendinizi etkili bir biçimde yönetebiliyorsanız, disiplin de içinizden gelir.
4.Alışkanlık
“Kazan-kazan” diye düşün: İnsanlarla ortaklık kurarken pastadaki en büyük dilimi almaya çalışma. Aksine masada oturan her kişinin kazanması için adil bir senaryo oluştur. Böylece yine kazanacak ve güçlü ilişkiler kuracaksın.
5.Alışkanlık
Önce anlamaya çalış sonra anlaşılmaya: Sorunları anlamadan çözümler üretmek anlamsızdır. Karşındakinin bir sorunu varsa, önce sorunu kavra sonra çözüm önerisinde bulun.
İnsanlar arası iletişim alışkanlığında gerçekten etkili olmak istiyorsanız, bunu sadece teknikle başaramazsınız. Açık yüreklilik ve güven sağlayan bir karakter temeli üzerine, empatiyle dinleme becerisini yerleştirmelisiniz. Yürekler arası alışverişi sağlamak için de duygusal banka hesapları yaratmalısınız.
Çoğumuz, kendi özyaşam öykümüzle ve haklı olduğumuz düşüncesiyle dolu oluruz. Empatiyle dinlemekten kastedilen, anlama niyetiyle dinlemektir. Empatiyle dinlemenin özü, karşınızdakiyle aynı fikirde olmanız değildir. Onu tam anlamıyla, derinlemesine, hem duygusal, hem de zihinsel açıdan anlamanızdır. Doğru yargıya varmanın anahtarı anlayıştır.
6.Alışkanlık
Sinerji Yarat: Grubun katkısının bireyin katkısından üstün olduğu ilkesini benimse. Bu alışkanlığın özünde yatan şey farklılıklardan faydalanmayı bilmek.
Sinerjiyle iletişim kurduğunuz zaman zihninizi ve yüreğinizi yeni olanaklara ve yeni seçeneklere açmış olursunuz
7.Alışkanlık
Baltayı bile: Kendini bir emekliliğe hazırlama. Güçlü olan yeteneklerin de gelişmesi gerekir. Öğrenme döngüsü içinde bir yaşam tarzı geliştir. Aslında kişinin kendisini geliştirmesi ve kendisini aşması kendisini bulmasından başkası değildir. Bilgelik hep dışarıda aradığımız o şeylerin içeride olduğunu anlama sürecidir.
7.Alışkanlık
Baltayı bile: Kendini bir emekliliğe hazırlama. Güçlü olan yeteneklerin de gelişmesi gerekir. Öğrenme döngüsü içinde bir yaşam tarzı geliştir. Aslında kişinin kendisini geliştirmesi ve kendisini aşması kendisini bulmasından başkası değildir. Bilgelik hep dışarıda aradığımız o şeylerin içeride olduğunu anlama sürecidir.
Doğanızın dört boyutunu yenilemek:
- Fiziksel boyut: Doğru besin almak, yeteri kadar dinlenip gevşemek ve düzenli olarak egzersiz yapmak. İyi bir çalışma programı vücuda üç bakımdan yararlı olacaktır: dayanıklılık, esneklik, kuvvet
- Ruhsal boyut: Ruhsal boyut sizin özünüz, merkeziniz, kendi değer sisteminize olan bağlılığınızdır. Size ilham veren, yücelten, sizi tüm insanlığın kalıcı gerçeklerine bağlayan kaynaklardan yararlanır. İnsanlar bunu farklı biçimlerde yapar. Okumak, yazmak, meditasyon gibi.
- Zihinsel boyut: Zihinsel gelişiminizle çalışma disiplinimizin büyük bir bölümünü resmi eğitim sağlar. Bazen bu, okulun ya da sistemli çalışma programlarının sağladığı dış disiplini içerir, ama çoğu zaman buna gerek yoktur. Proaktif insanlar kendilerini eğitmek için pek çok yol bulabilirler.
- Sosyal/Duygusal boyut: kişisel güvenliğimizin kaynağı içimizdeyse genel zafer alışkanlıklarını uygulayacak gücü de buluruz. İç güvenliğimizin kaynağı bizim içimizdedir, içimizden doğar. Yüreğimizle zihnimizin derinliklerindeki isabetli paradigmalar ve doğru ilkelerden, içimizle dışımızın uyum halinde olmasından çıkar.
- Sosyal/Duygusal boyut: kişisel güvenliğimizin kaynağı içimizdeyse genel zafer alışkanlıklarını uygulayacak gücü de buluruz. İç güvenliğimizin kaynağı bizim içimizdedir, içimizden doğar. Yüreğimizle zihnimizin derinliklerindeki isabetli paradigmalar ve doğru ilkelerden, içimizle dışımızın uyum halinde olmasından çıkar.